Tüm dünya koronavirüsle mücadele ederken, virüsün girmediği bölgeler de var. Mesela İspanya’nın Sevilla ile Cebelitarık arasında kalan Zahara de la Sierra kasabası.
2 Ocak’ta, 3 aydan kısa bir süre önce, corona virüs sadece Çin’deydi. 13 Ocak’ta küresel bir sorun haline geldi. Çin’den sonra ilk olarak Tayland’da görülen virüs, hemen ardından Japonya, Güney Kore ve ABD’ye sıçradı.
Daha sonra ise tüm dünyaya hızla yayıldı. 3 Nisan itibarıyla 1 milyondan fazla insanda corona virüs tespit edildi. Ancak hala virüsten etkilenmediğini duyuran ülkeler var.
Birleşmiş Milletler’e kayıtlı 193 bağımsız ülke var. Bugüne kadar 17 ülke, koronavirüs vakasına rastlanmadığını duyurdu.
Komoros Adaları, Kiribati, Kuzey Kore, Lesotho, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Palau, Samoa, Sao Tome ve Principe, Solomon Adaları, Tacikistan, Tonga, Türkmenistan, Tuvalu, Vanuatu ve Yemen.
Uzmanlar, bu ülkelerden bazılarında resmen duyurulmamış vakalar olduğunu düşünüyor. Örneğin Kuzey Kore ya da yıllardır savaşın sürdüğü Yemen.
Ancak Büyük Okyanus’taki küçük ada ülkelerinde virüsün henüz görülmemiş olması gerçekten mümkün. Birleşmiş Milletler verilerine göre, bu ülkelerden 7’si zaten dünyanın en az yabancı ziyaretçi ağırlayan ülkeleri. Hem de anakaraya uzak mesafedeki bu ada ülkeleri zaten coğrafi tecrit altında.
Dünyanın alan olarak Monaco’dan sonra en küçük, nüfus olarak da Tuvalu’dan sonra en küçük ülkesi olan Nauru, henüz hiç vaka görülmese de, olağanüstü hal ilan etmiş durumda. Her yıl ortalama 160 turistin geldiği 13 bin nüfuslu bu küçük ada ülkesinde tek bir hastane var, solunum cihazı yok ve sağlık çalışanlarının sayısı çok az.
Ülkenin lideri Lionel Aingimea, BBC’ye, yurt dışından gelen uçuşların büyük oranda durdurulduğunu, her gelenin istisnasız 14 gün karantinaya alındığını anlattı. Kiribati, Tonga, Vanuatu ve diğer ada ülkeleri de Nauru’nun ardından olağanüstü hal ilan etti.
Sağlık sistemleri gelişmemiş olan bu ülkelerde çok sayıda diyabet, kalp ve yüksek tansiyon hastası var. Durumu ciddi olan hastalar normal zamanlarda diğer ülkelere gönderiliyor. Ancak sınırların çoğunlukla kapandığı salgın döneminde bunu yapmak da çok zor olacak. Bu sebeple virüsün adalara hiçbir şekilde bulaşmaması için ciddi önlemler alınıyor.
Öte yandan Avrupa’daki en fazla corona virüs vakasının bulunduğu İspanya’da, Sevilla ile Cebelitarık arasında kalan Zahara de la Sierra kasabası şu ana kadar ülkede corona virüsün bulaşmadığı tek bölge olarak mücadelesini sürdürüyor.
Yaklaşık 3 haftadır karantina altında bulunan ve Avrupa’daki en fazla corona virüsü vakasının bulunduğu İspanya’da Covid-19’a rastlanmayan tek bölge Zahara de la Sierra kasabası.Tek katlı beyaz evleri, zeytin ağaçları ve bin 400 kişilik nüfusuyla Zahara de la Sierra kasabası, İspanya’da corona virüsünün giremediği tek yer. Sevilla ile Cebelitarık arasında kalan küçük Endülüs kasabası, Orta Çağ’dan kalma mekanlarıyla turistlerin de uğrak yeri. Ancak corona virüsü salgının İspanya’da baş göstermesinden bu yana getirilen karantina uygulaması, kasabaya corona virüsünün girmesini engelledi.
İspanya hükümeti 14 Mart’ta ülkeyi karantina altına alırken, temel ihtiyaçlar dışında vatandaşların evde kalmasını isteyen Zahara Belediye Başkanı Santiago Galvan, kasabanın 5 girişinden 4’ünü kapatarak turistlerin kasabaya girişini engelledi. Belediye Başkan Galvan, “Güvenlik nedeniyle almaktan çekinmediğimiz bir karardı. Polis ve sivil muhafızların yardımıyla uyguladık” dedi.
Zahara Belediye Başkanı Santiago Galvan, 1 polis tarafından korunan kasabanın kalan tek giriş noktasına gelen her aracı çamaşır suyu ve dezenfektanlarla da yıkattığını belirtti. Ayrıca 3 günde bir sabah erken saatlerinde 10 kişilik bir grup kasaba sokaklarını dezenfekte ediyor. Yerel bir işletme, bölge sakinlerinin dışarı çıkmaması için yiyecek ve tıbbi malzeme gibi diğer ürünlerin teslimi için 2 görevli çalıştırıyor.
Kasaba ayrıca, yerel işletmeler ve serbest meslek sahiplerinin elektrik, su ve vergilerini karşılamak için olağanüstü (OHAL) fonunu kullanıyor. Ayrıca her Cuma akşamı Belediye Başkanı Galvan bir belediye aracını evlerinde sıkılan halka destek olmak için sokak sokak gezdirerek müzik yayını yaptırıyor.
Başkan Galvan, kasabanın işletmelerine kendi başına yardım etmeye devam edemeyeceğini, yerel veya ulusal hükümete başvurmak zorunda kalacağını belirterek, “Bu devam ederse bir çeşit finansal akciğere ihtiyacımız olacak” ifadelerini kullandı.