12 Nisan 2021 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı 18.515.961 kişiye ulaştı.
8,1684
9,7215
456,81
Koronavirüs salgını gün geçtikçe artarken dışardan alınan ürünlerin tüketimi ile ilgili akıllardaki soru işaretlerini uzmanlar cevapladı. Prof. Dr. Osman Sağdıç, “Çiğ ürünleri, meyve-sebzeyi ve özellikle salata malzemelerini sirkeli ya da gıda dezenfektanı içeren ozon veya klorlu bol suyla yıkamak gerekiyor.” dedi. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Ekuklu, koronavirüsle mücadele sürecinde, market ya da benzeri yerlerden alınan ürünlerin paketlerinin sabunlu su ya da çamaşır suyuyla yıkandıktan sonra dolaba yerleştirilmesini önerdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya ve Metalurji Fakültesi Dekanı ve Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Sağdıç ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Ekuklu, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sürecinde gıda ürünlerinde dikkat edilmesi gereken hususları aktardı.
Koronavirüsün ancak hasta insanların temasıyla gıdaya geçebileceğini aktaran Sağdıç, bulaşma kaynağının gıdalarla ilgili olmadığını, hasta kişinin temasta bulunduğu gıda ürünlerinin ağza, göze ve burna teması neticesinde hastalığın geçebileceğini söyledi.
Sağdıç, koronavirüsün dayanıklı bir virüs olmadığını ifade ederek, gıdalara temas etse bile virüsün pişirme sıcaklığında öldüğünü vurguladı.
“Gıdalarla geçişinden söz etmemiz de mümkün değil. Burada önemli noktalardan biri ambalajların kontamine olması. Yani hasta insanların ambalajlar üzerine temas etmesi ve onun da eline, gözüne, burnuna ve ağzına götürmesiyle oluşabiliyor. Marketler dezenfekte ediliyor ancak farklı insanlar girip çıktığı için ambalajlı gıdaları eve getirdiğimizde, müsait bir yerde temas etmeden mutlaka en az 3 saat kadar bekletmemiz lazım. Sonra ambalajın üstü mümkünse yıkanıp silinebilir. Ardından elimizi mutlaka sabunlu bol suyla yıkamamız gerekiyor.”
Sağdıç, pazarda ve diğer yerlerde açıkta satılan dondurma, bisküvi, lokum gibi gıdalar pişirilemediği için bu süreçte risk içerebildiğini ve bu gıdalardan uzak durmak gerektiğini anlattı.
“Gıda birincil bulaşma kaynağı değil ama ikincil bir kaynak. Bu da temas yoluyla olur. Çiğ tüketilen gıdalar insan patojenleri açısından bizim için risk faktörüdür. Çiğ ürünleri, meyve-sebzeyi ve özellikle salata malzemelerini sirkeli ya da gıda dezenfektanı içeren ozon veya klorlu bol suyla yıkamak gerekiyor. Özellikle gıdaları temizlemek için diğer kimyasal el dezenfektanları kesinlikle uygun değil, zehirleyebilir.”
Prof. Dr. Sağdıç, ekmeğin de fırında temizliğe dikkat edilerek, eldiven takılıp pakete konularak müşteriye verildiğinde risk olmadığını dile getirerek, ekmeğin açıkta satıldığı yerlerde temasa maruz kalmasının riskli olabileceğini belirtti.
Gıdaların hijyene dikkat edilmeden üretildiğinde ambalaja girse de risk oluşturabileceğinin altını çizen Sağdıç, şu uyarılarda bulundu:
“O nedenle güvenilir, bilinen yerlerden alınması önemli. Açıkta satılan, hasta insanların teması ve yakınından geçmesiyle kontamine olan ve pişirilmeden tüketilen her türlü gıda, şu anda risk durumunda. Pazarda açıkta satılan, baharatlar, bitkisel çaylar, lokum, şekerlemeler gibi gıda ürünleri, doğrudan tüketildiği için risk. Et ve balık ürünleri de pişirildiği için bunlarda herhangi bir sıkıntı yok. Taşıdığımız ambalajlarda virüs olsa bile ambalajı ilk getirdiğimizde bekleterek, elimizi sabunla iyice yıkayarak ve ambalajdaki ürünleri en az 70-80 derecede pişirdiğimizde virüs ölüyor.”
Market ve pazarlarda bazı önlemler alınsa da raflardaki ya da tezgahlardaki ürünlere sıkça dokunulduğunun altını çizen Ekuklu, “Bu temaslar Kovid-19 testi pozitif çıkan kişilerce de yapılabilmektedir. Özellikle hastalığı geçirdiğinin farkında olmayan bireyler ve gençler bu bakımdan daha risklidir ve neredeyse virüslü hastaların yüzde 80’e yakını hastalığı farkında olmadan, yani asemptomatik geçirmektedir.” dedi.
Bu sebeplerden hastaların ürünlere farkında olmadan temas ettiğini vurgulayan Ekuklu, “Toplumumuzda özellikle sebze alırken ürüne dokunma ve seçme geleneği nedeniyle bu risk daha da artmaktadır.” diye konuştu.
“Paketli ürünler sabunlu su ya da çamaşır suyuyla yıkandıktan sonra dolaba veya saklanacak yere yerleştirilmelidir. Bu amaçla kullanılacak çamaşır suyu 1’e 100 sulandırılarak kullanılmalıdır. Bunun için pratik bir yol olarak 1 litre suya 1 yemek kaşığı ya da kullanılan üründen 1 kapak konulması yeterli olacaktır. Paketli ürünler bu suyla silindikten sonra temiz bir bezle kurutulmalıdır.”
“Alınan ürünler eve sokulmadan, kişinin üzerindeki kıyafetleri çıkarıp çamaşır makinesine atması, elini ve yüzünü yıkaması gerekir. Kıyafetler günlük yaşamda sık kullanılmayan bir alanda çıkarılmalıdır (örneğin balkonda). Kaban ve ceket gibi yıkanması zor kıyafetler açık havada birkaç saat bekletilmelidir. Ayakkabılar evin dışında çıkarılmalıdır.Ayrıca cep telefonu, kredi kartı, anahtarlar kolonya ya da el dezenfektanı ile silinmelidir.El ve yüz temizliği için klasik sabunla ellerin en az 20 saniye yıkanması gerekir. Bu olanak yoksa yüzde 60’tan 90’a kadar alkol derecesi olan kolonya ve el dezenfektanı kullanılabilir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.